Bir “iyi halli özgür mahkûm” portresi: Gardiyanın boğazına bıçak dayayan, Hrant Dink cinayeti dahil eylemleri “terör” sayılmayan Ogün Samast, en az 27 yıl yatırılabilirdi!

Posted by

Hrant Dink’i öldüren ve cinayetten 16 yıl 10 ay sonra tahliye edilen tetikçi Ogün Samast’ın, en az 6 yıl daha fazla cezaevinde tutulmasının mümkün olduğu ancak çok sayıda avukatın, öğrencinin, yazarın koşullu salıvermeden yararlanmasına izin vermeyen cezaevi idare gözlem kurulunun kararıyla serbest kaldığı ortaya çıktı. Samast’ın, 2020’de gardiyanın boğazına bıçak dayama dahil cezaevinde işlediği suçlardan dolayı 5 yıl 11 ay ceza almasına rağmen, idare gözlem kurulunun “topluma adapte olabilir, yeniden suç işleme eğilimi gözlenmedi” yönündeki kararıyla koşullu salıvermeden yararlandığı anlaşıldı. Adalet Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklamasında bu detaylar yer almadı. Bununla birlikte mahkemeler, Samast ve Dink cinayetini organize eden isimler için “suç örgütü” yerine “terör örgütü” suçundan işlem yapsalardı, Samast uzun yıllar cezaevinde kalacaktı.

Adalet Bakanlığı, yaptığı açıklamada, “Samast’ın, cinayet tarihinde yaşının 18’den küçük olması nedeniyle “öldürme” suçundan 21 yıl 6 ay olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte failin; yasak silah taşımaktan aldığı 1 yıl 4 ay hapis cezasının içtiması ile 22 yıl 10 ay hapis cezası kesinleşmiştir. Hükümlünün; cezası infaz edilmekteyken, cezaevinde işlemiş olduğu suçlardan dolayı 2 yıl 36 ay 43 gün hapis cezası daha almış olması nedeniyle neticeten 24 yıl 46 ay 43 gün hapis cezasının infazı tutukluluk tarihi olan 24/01/2007’den itibaren başlamıştır” ifadelerini kullandı. Bakanlık, Samast’ın 19 Şubat 2022’den itibaren denetimli serbestlik hakkına sahip olduğunu ancak bu haktan yararlandırılmadığını bildirdi. Bu haktan yararlansa, önce açık cezaevine geçecek, üç ay sonra da tahliye olabilecekti.

“İki kez reddedildi”

Bakanlığın açıklamasında, Samast’ın koşullu salıvermeden yararlanma taleplerinin 19 Ocak 2023’te ve 13 Temmuz 2023’te iki kez reddedildiği de vurgulandı. Açıklamada, “Bu süreçte 2015 yılından itibaren hükümlünün 5 kez açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebi, 2 kez de denetimli serbestlik talebi uygun görülmemiştir. Bu kapsamda, 7456 sayılı Kanun ile yapılan infaza ilişkin düzenlemelerden istifade etmesi söz konusu değildir. 5275 sayılı Kanunun genel hükümlerine göre cezası infaz edilmiştir” denildi.

27 yıl 10 ay yerine 16 yıl 10 ay

Buna karşılık, Samast’ın 6 yıl daha fazla cezaevinde tutulma ihtimali varken bunun yerine koşullu salıvermeden yararlandırıldığı konusunda bir açıklama yapılmadı.

Eski infaz sisteminde, terör suçu işleyenler cezalarının dörtte üçünü, adli suç işleyenler üçte ikisini cezaevinde geçirdikten sonra tahliye olabiliyordu.

Yeni infaz sisteminde ise bu süreler dolduktan sonra hükümlünün tahliye edilip edilmeyeceğine cezaevlerindeki idari gözlem kurulları karar veriyor. Bu kurulun önüne çıkmak için cezaevlerindeki ilgili birimler, hükümlü için puanlama yapıyor. 45 puanın altında kalan hükümlünün gözlem kurulunun önüne çıkma hakkı bulunmuyor.

45 puanın üzerine çıkan hükümlü için idari gözlem kurulu rapor hazırlıyor. Hükümlünün, “topluma adapte olabileceği, pişmanlık duyduğu, yeniden suç işlemeyeceği” yönünde kanaat oluşursa, şartla salıverme hükümleri işletiliyor.

Samast için de bu yol izlendi. Daha önce iki başvuruyu geri çeviren kurul, Samast’ın son talebini de geri çevirme hakkına sahipti. Bu durumda Samast, üç ila altı ay arasında kurulun yeniden önüne çıkacaktı. Ancak kurul onay vermediği sürece tahliye olamayacaktı. Samast’ın bakanlığın açıklamasına göre 27 yıl 10 ay toplam cezası bulunuyordu. Bu durumda, 16 yıl 10 yerine bu cezanın tamamını cezaevinde geçirmesi söz konusu olabilecekti.

Terör değil “suç örgütü” sayıldı: Yarısı terör örgütü, yarısı değil

Yerel mahkeme, Dink cinayetinden sonra, 2012’de verdiği kararda, cinayette herhangi bir örgüt izi bulamadığını belirtti. Buna karşılık, Dink ailesinin avukatları, suçun terör örgütünün faaliyeti olarak işlendiğini belirterek kararı temyiz etti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 2013’te, Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in de aralarında olduğu 9 kişinin eyleminin “silahlı terör örgütü değil”, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt” olduğunu kabul etti.

O tarihe kadar McDonalds’ın bombalanması, mağdurlardan birine patlayıcı ile saldırı gibi suçlar işleyen örgütün eylemleri, “silahlı örgüt” kapsamına sokulmadı.

Yeniden yargılama yapan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, zamanaşımı ihtimali nedeniyle 9 ismin dosyasını ana dava dosyasından ayırdı. Mahkeme, 2019’da, eylemleri içerisinde kasten öldürmeye teşebbüs de bulunan Erhan Tuncel’e 99 yıl 6 ay ceza verdi. Suç örgütü kurmak ve üyesi olmak suçlarından Yasin Hayal’e 7 yıl 6 ay, Zeynel Abidin Yavuz’a 14 yıl, Tuncay Uzundal’a 16 yıl 10 ay, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu’ya 1 yıl 10 ay hapis cezası verildi.

Samast ise sadece 2 yıl 6 ay ceza aldı. Bu suçun normal zamanaşımı süresi 2022’de doluyordu. Dink ailesinin avukatları dava zamanaşımı süresinin dolmasından dolayı, Samast’ın bu suçun cezasını çekmediğini açıkladı.

Gardiyanın boğazına bıçak dayadı

Ancak bu ceza eklendiğinde bile Samast, infaz süresi, cezanın üçte ikisi ile sınırlı olduğundan 2020’de özgürlüğüne kavuşabiliyordu. Eylemlerin terör sayılması halinde ise sadece üyelik suçundan bile 6,5 yıl ceza alması muhtemel Samast, diğer suçlarla birlikte 30 yılı aşkın ceza alacaktı. İnfaz süresi de cezanın dörtte üçü olarak hesaplanacak, idari gözlem kurulunun önüne de 22 yılı aşkın bir süre sonra çıkacaktı.

Buna karşılık tüm eylemleri “adli suç” sayılan Samast, idari gözlem kurulunun önüne 16 yıl sonra çıktı. 2023’te bu hakka sahip olmasının sebebi ise 6 Ağustos 2020’de tahliye edilecekken, cezaevinde işlediği beş ayrı suçtan dolayı 5 yıl 11 ay daha ceza alması.

Samast, Silivri Cezaevi’de olduğu 2017’de, koğuştaki butona basarak ‘başmemur’ ile görüşmek istediğini söyledi. Gelen infaz koruma memuru, öğlen vardiyasındaki memurların çıkış yaptığını, bu çıkış işleminden sonra başmemurun kendisiyle görüşebileceğini söyledi. Ancak Samast bu durumu kabul etmedi. Küfür eden ve kupa bardağı mazgala fırlatan Samast, içeriye giren üç gardiyana saldırdı. Sakinleştiği sanıldığı sırada cebinden bıçak çıkartarak salladı ve gardiyanın boğazına bıçak dayadı. Gardiyanı hafif biçimde yaralayan Samast, bir başka gardiyanın da parmağını ısırdı.

Yine de iyi halli

Samast, bu eyleminden dolayı ceza almasına, cezaevinde farklı disiplin suçları da işlemesine rağmen koşullu salıvermeden yararlandı.

Buna karşılık, cezaevindeki çok sayıda isim bu haktan yararlanamıyor. Son olarak örgüte yardım suçundan cezaevinde tutulan avukat Didem Ünsal Baydar’ın koşullu salıverilme talebi, disiplin cezası olmamasına rağmen, idari gözlem kurulunda olumlu kanaat oluşturmadığı gerekçesiyle geri çevrildi. Herhangi bir şiddet eylemi olmayan çok sayıda isim de benzer nedenlerle koşullu salıverilmeden yararlandırılmadı.

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir