Arjantin’de tüketici güveni ağustos ayında sert bir şekilde gerileyerek son dönemin en düşük seviyelerinden birine indi. Tüketici Güven Endeksi temmuz ayında 46,37 seviyesindeyken ağustosta 39,94’e düştü. Bu da bir aylık süreçte yüzde 13,9’luk kayba işaret ediyor.
Ekonomik göstergeler arasındaki alt başlıklarda da benzer düşüşler gözlemlendi. “Mevcut Koşullar” endeksi yüzde 14,9 gerilerken, “Gelecek Beklentileri” göstergesi yüzde 13,1 azaldı. Vatandaşların kişisel durumlarına dair algısı yüzde 12,9 gerilerken, makroekonomik tabloya yönelik güven yüzde 13,7 oranında düştü. Dayanıklı tüketim malları ve gayrimenkul alımlarına yönelik beklentiler ise yüzde 15,2 gibi dikkat çekici bir kayıpla endeksin en sert düşüşünü yaşadı.
DÜŞÜK GELİRLİ HANELER DAHA FAZLA ETKİLENDİ
Tüketici güvenindeki gerileme toplumun farklı gelir gruplarında eşit şekilde hissedilmedi. Verilere göre düşük gelirli hanelerde güven yüzde 18,3 oranında azalırken, yüksek gelirli hanelerdeki düşüş yüzde 10,3 seviyesinde kaldı. Bu tablo, ekonomik dalgalanmaların dar gelirli kesimleri daha güçlü bir şekilde etkilediğini ortaya koyuyor.
Düşük gelirli ailelerin özellikle temel ihtiyaçlara ulaşmakta zorlandığı, yüksek enflasyon ve satın alma gücündeki erime nedeniyle geleceğe yönelik planlarını ertelemek zorunda kaldıkları ifade ediliyor.
YILLIK BAZDA DA GERİLEME VAR
Tüketici güveni yalnızca aylık bazda değil, yıllık karşılaştırmada da gerileme gösterdi. Ağustos 2024’e kıyasla endeks yüzde 3,6 daha düşük seviyede kaydedildi. Bu durum, Arjantin ekonomisinin uzun süredir içinde bulunduğu kırılgan yapının halen aşılamadığını ortaya koyuyor.
Arjantin ekonomisi son yıllarda yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve finansal belirsizliklerle mücadele ediyor. Hükümetin attığı adımlar kısa vadeli bazı iyileşmeler sağlasa da toplumun geneline güven vermekte yetersiz kalıyor. Özellikle alım gücündeki erime, halkın gelecek beklentilerini olumsuz yönde şekillendiriyor.
EKONOMİDE BELİRSİZLİK HÂKİM
Uzmanlar, tüketici güvenindeki bu sert gerilemenin Arjantin’deki ekonomik toparlanma sürecine gölge düşürdüğünü belirtiyor. Endeksteki düşüş, hem iç talepte daralmaya hem de yatırım ortamında temkinli bir bekleyişe işaret ediyor.
Tüketici güvenindeki bu tür keskin düşüşler, ekonomik canlanma politikalarının toplum nezdinde karşılık bulmadığını ve vatandaşların geleceğe dair beklentilerinin giderek zayıfladığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde alınacak ekonomik tedbirlerin halkın güvenini yeniden kazanıp kazanamayacağı ise merak konusu.