Yıllardır kalbinde neler biriktirmiş! Hiç kimse sevgimi anlamadı, hiç kimse beni ciddiye almadı

“`html

Angelina Jolie’nin Zorlu Kariyer Yolculuğu ve Maria Callas’ı Canlandırma Deneyimi

Angelina Jolie, Hollywood’un ikonik simalarından biri olarak, ünlü oyuncu Jon Voight’un kızı olmanın avantajlarından faydalanmış olsa da, kendi çabalarıyla hızla yükseldi. Güzelliği ve yeteneğiyle dikkat çeken Jolie, hiçbir zaman bu mirasa bel bağlamadı ve yıllar süren sıkı çalışmalarla kariyerinde ilerledi.

Son zamanlarda sadece oyunculukla kalmayıp, aynı zamanda yönetmenlik kariyerine de soyunan Jolie, başarılı projelere imza attı. Kısa bir süre önce, “The Outsiders” adlı önemli bir eseri sahneye taşıdı.

Kısacası, 49 yaşındaki Angelina Jolie, çocuk yaşlardan itibaren sinema ve tiyatronun farklı alanlarında kendisine yer buldu.

Angelina Jolie

‘Kimse Beni Oyuncu Olarak Ciddiye Almadı’

Ancak Jolie, bu alanda kendisini yeterince takdir edilmediği konusundaki düşüncelerini bir sohbet programında dile getirdi. Mesleğine duyduğu tutkuyu ifade ederken, yıllar boyunca oyunculuk kariyerinin ciddiye alınmamasının kendisi için büyük bir soruna dönüştüğünü belirtti.

Maria adlı filmde üstlendiği iddialı rol ve bu yılki Altın Küre ile Oscar adaylığı, Jolie’nin yeteneğinin tanınması adına önemli bir adım olsa da, hâlâ gerçek bir takdirden yoksun olduğunu düşünüyor.

Radio Times programında, opera dünyasının unutulmaz isimlerinden soprano Maria Callas’ı canlandırdığı film hakkında görüşlerini paylaştı.

Maria Callas

‘Bu Bir Meydan Okuma’

Jolie, böyle karmaşık ve sanat tarihinde önemli bir yere sahip bir karakteri canlandırmanın “bir meydan okuma” olduğunu vurguladı. Oyunculuk kariyerinin başlangıcından bu yana, ilk kez gerçek bir ciddiyetle kabul edildiğini hissettiğini ifade etti.

Maria Callas’ı canlandırmanın sadece bir rol olmadığını, derin bir sorumluluk taşıdığını söyleyen Jolie, rolüne hazırlanırken Callas’a ait röportajları izlemekten büyük ilham aldığını belirtti. Bu röportajlarda Callas’ın sanatıyla ilgili detaylı ve derinlemesine konuşmalar yapıldığını vurguladı.

Bu bağlamda şunları söyledi: “Maria Callas, her zaman ciddiye alındı. Ama benim için bu hiç olmadı.”

Angelina Jolie ve Maria Callas

Opera Eğitimi ile Terapiyi Birleştirdi

Angelina Jolie, Şilili yönetmen Pablo Larrain’in yönettiği film için şan dersleri aldı. Filmin opera sahnelerinde Callas ve Jolie’nin sesleri teknolojik bir yöntemle bir araya getirildi. Jolie, opera söylemenin kendisi için bir terapi niteliği taşıdığını ve herkesin bu deneyimi yaşamasını tavsiye etti.

Jolie, bu süreçte insanların hayatındaki duyguların bedenlerinde biriktiğini, opera söylemenin ise bu duyguların serbest kalmasına yardımcı olduğunu belirtti.

Angelina Jolie

Filmdeki önemli bir diğer oyuncu Haluk Bilginer, Callas’ın büyük aşkı Onassis’i canlandırıyor.

Maria Callas’ın İhtiyaç Duyduğu Seyahat

Maria Callas, 2 Aralık 1923’te Yunan kökenli bir ailede New York’ta dünyaya geldi. Gerçek adı Anna Maria Cecilia Kalogeropoulos olan Callas, aile ismini Callas olarak değiştirdi. 9 yaşında piyano dersleri almaya başladı. Ailesinin boşanmasının ardından Yunanistan’a döndü.

Callas, ilk sahne deneyimini 15 yaşında Cavalleria Rusticana operasında yaşadı. Yetenekleri sayesinde konservatuara kabul edilen Callas, burada eğitim alırken ilk ödülünü kazandı.

II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından, Callas ani bir kararla babasını bulmak için ABD’ye döndü ve ardından İtalya’da opera alanında kariyerine yön verdi. Bu süreçte birçok ünlü eserde başrol aldı ve opera dünyasında “La Divina” unvanını elde etti.

Maria Callas

Aşkta Arayış ve Sonuçları

Callas, kariyerindeki başarılarına rağmen özel yaşamında zorluklar yaşadı. 1949-1959 yılları arasında kendisinden yaşça büyük olan Giovanni Battista Menehgini ile evliydi. 1957’de zengin iş insanı Aristotle Onassis ile tanışması, bu evliliğin sonunu getirdi.

Onassis ile tanıştığında onu aşk uğruna terk eden Callas, işine bile veda etti. Ancak Onassis ile olan ilişkisi ona beklediği mutluluğu getirmedi; Onassis, daha sonra Jackie Kennedy ile evlendi.

Maria Callas ve Aristotle Onassis

Kilo Mücadelesinin Bedeli

Maria Callas’ın doğal çekiciliği, Onassis’i etkileyen çok önemli bir unsurdu. Onassis, zayıf kadınları tercih ediyordu ve Callas, onu etkilemek amacıyla zayıflamak için yoğun bir diyet uygulamak zorunda kaldı.

Ancak Callas’ın sürekli kilo mücadelesi, Onassis’in onu terk etmesiyle sonuçlandı. Callas, ömür boyu etkisinde kaldığı bu aşkın ardından, 1975’te Onassis’in ölümünün ardından derin bir yaşamsal sarsıntı yaşadı. Maria Callas, 18 Eylül 1977’de 54 yaşında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Naaşı yakıldı ve külleri Ege Denizi’ne savruldu. Sembolik mezarı ise Paris’teki Pere Lachaise Mezarlığı’nda yer alıyor.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir