Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandıran Büyük Taarruz Meydan Muharebesi’nin önemli olaylarından biri olan Çiğiltepe’nin ele geçirilmesi sürecidir. Savaşın en stratejik tepelerinden biri olan Çiğiltepe, uzun süre ele geçirilemeyince Albay Reşat silahıyla intihar ederek yaşamına son vermişti. Albay Reşat’ın intiharı sonrası ele geçirilen Çiğiltepe, Taarruz’un başarıyla sonuçlanmasında büyük rol oynadı.
Öyleyse gelin, söz verdiği saatte tepeyi ele geçiremediği için canına kıyan Albay Reşat’ın ve Çiğiltepe’nin ele geçirilme sürecini tekrar anımsayalım.
Anıtkabir’i ziyaret ettiğinizde Müze bölümünde karşınıza Kurtuluş Savaşı generallerinin fotoğrafları çıkar. Aralarından bir kişi var ki General değil Albay’dır. O kişinin adı Albay Reşat Çiğiltepe’dir.
Büyük Taarruz’un planı çok kısa bir zamanda düşmanı kuşatıp sıkıştırmak üzerine temelleniyordu. Kurt Kapanı adı verilen bu planın başarılı olması için hedeflenen noktaların belirlenen sürede ele geçirilmesi çok önemiydi.
Mustafa Kemal Paşa, 27 Ağustos sabahı Albay Reşat’ı arayarak izahat istedi. Tepenin hala alınamamış olmasından dolayı planın işleyişi riske girmişti.
Ne yazık ki söz verdiği zaman zarfında Çiğiltepe’yi alamayan Albay Reşat, bir intihar mektubu bırakarak tabancasıyla intihar etti.
İlerleyen saatlerde Çiğiltepe alındı ve Düşman Dumlupınar mevkiinde sıkıştırıldı. Kurt Kapanı planı, hücum başladıktan dört gün sonra başarıya ulaştı.
Reşat Bey’in cenazesi, ölümünden bir gün sonra Sandıklı Hastanesine getirildi. Yıllarca bu ilçedeki kabristanda yattı. 1988 yılında ise Ankara’daki Devlet Mezarlığı’na nakledildi.
Çiğiltepe Olayı, Büyük Taarruz’da Türk ordusunun önceden hazırlanan plana göre hareket etmesi ve hedefleri ele geçirmesinin önemi bağlamında muazzam bir örnek olarak dikkat çekiyor.